Web Analytics Made Easy - StatCounter

LR’yi bırakan iş ortaklarıma…

Sevgili çalışmayı bırakan iş ortağım,

Sana LR’ı anlattığımda bendeki heyecan sana da geçti, potansiyeli gördün ve evet dedin. Hayallerin vardı ne de olsa. Sen de çalışmaya ve ekibini kurmaya karar verdin. Önce en yakınlarından başladın ve hayırlar ardı ardına geldi. “Ama olsun, bu işin fıtratında var hayır, teklif edecek daha çok kişi var dedin” ve devam ettin. İlk bir iki ay güzel bir ivme yakaladın belki de. 10-15 kişiyi üye yaptın. Saatini kazandın, junior manager’lık göz kırptı sana.

Ama sonra işler biraz zorlaşmaya başladı. Soracak kimse kalmadı, tanıdıklar tükendi, hayırlar çoğaldı. Büyüme hızın iyice yavaşladı, motivasyonunu kaybetmeye başladın, aynı bir karın ağrısı gibi “bırakma” fikri seni sık sık rahatsız etmeye başladı. Kolay olayı seçmek çok cazipti, ne de olsa kaybedecek birşey yoktu. Ve sonunda durdun!

Sen bana güvenerek bu iş girdin ve arkadaşlarına da aynı güveni vererek onları üye yaptın. Şimdi sana soruyorum: Hani bu işte beraberdiniz? Hani birlikte iyi para kazanacaktınız? Hayallerine ne old senin? Şimdi çalışmayı bırakınca onlayı yüz üstü bırakmış olmadın mı? Bu iş güven üzerine kurulu değil miydi? Sen değil miydin yol gösterecek kişi? Onlara “Ben artık LR’ı bıraktım, bundan sonra tek başınasınız, kusura bakmayın” diyecek cesareti bulabildin mi peki?

Şimdi dürüst ol ve kendine şunu sor: Başaran insanlar gibi olabilmek için gerçekten gözünü kararttın mı? Saatlerini öğrenmeye, satış yapmaya ve yeni iş ortağı bulmaya ayırıp yorgunluktan bitap düştün mü? Ben bu yazıyı cuma gecesi, herkes tv’de en sevdiği programı izledikten sonra yatağında güzel bir uyku çekerken, saat 3 civarlarında yazıyorum. Peki sen ne yapıyordun o saatte?

Cevabını verdiysen şimdi önünde iki yol var ve hiçbir şey için geç değil. Ya rutin, her şeyin yerinde saydığı hayatına geri dönersin. Ya da bugün geri kalan hayatının ilk günü olur. Seçim senin…