Web Analytics Made Easy - StatCounter

Kozmetik ürünlerinde alüminyum kullanımı

Bu konu, yani kozmetik ürünlerinde özellikle de ter kokusunu önleyici roll on gibi ürünlerde alüminyum kullanımının sağlığımız üzerindeki muhtemelen olumsuz etkileri artık neredeyse şehir efsanesi halini almaya başladı. LR ürünleri içerisinde de, öncelikli olarak Aloe Vera Roll on içerdiği alüminyum nedeniyle hedef tahtasına yerleştirilmiş durumda 🙂 Bu durumda düşene bir de ben vurmadan önce şöyle bir araştırmak istedim bu alüminyum konusunu, ve bakın neler buldum, sizlerle de paylaşmak istiyorum hemen.

Avrupa Birliği yürütücü organı olan Avrupa Komisyonunun 2014 yılında çıkarmış olduğu “kozmetik ürünlerinde alüminyum kullanımının sağlığa etkileri” konulu raporu detaylıca inceleme fırsatını buldum. Öncelikle söylemem gereken en önemli şey, bu raporun temel olarak üç farklı bağımsız bilimsel kurum (the Scientific Committee on Consumer Safety (SCCS), the Scientific Committee on Health and Environmental Risks (SCHER) ve the Scientific Committee on Emerging and Newly Identified Health Risks (SCENIHR)) ve ayrıca diğer yardımcı bilimsel kurumlar (European Food Safety Authority (EFSA), the European Medicines Agency (EMA), the European Centre for Disease prevention and Control (ECDC) and the European Chemicals Agency (ECHA)) tarafından ortaklaşa hazırlanmış olduğudur. O yüzden bu rapordan daha kral bir referans düşünemiyorum.

Gelelim raporda neler yazdığına. Alüminyum en çok roll on (terleme/ ter kokusu önleyici olarak), diş macunu (parlatıcı olarak) ve ruj (kalıcılığı arttırmak için) gibi kozmetik ürünlerde inorganik ya da organik tuzlar şeklinde kullanılan bir kimyasal madde. Alüminyumun çok yüksek dozlarda toksik ve kanserojen etkileri olması muhtemel. Fakat raporda belirtildiği üzere kozmetikte kullanılan alüminyum bileşiklerinin toksik ve kanserojen etkileri ile ilgili çalışma ve dolayısı ile bilgi çok yetersiz. Ulaşılabilen çalışmaların çoğu oldukça eski ve çok az deneysel veri içeriyorlar. Bu nedenle komite bu çalışmalardan alüminyumun zararlı etkileri olduğu sonucuna varmanın mümkün olmadığı görüşünde hemfikir. Ayrıca komite raporunda, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan alüminyum ürünlerinin karsinojenik etkisi ile ilgili hiç bir veri bulunmadığının da altını çiziyor. Ayrıca alüminyumun deriden emiliminin ne kadar kuvvetli olduğun da bilinmeyenler arasında yer alıyor. Yapılmış olan çalışmaların sonuçları ise alüminyumun deri emiliminin oldukça düşük olduğu yönünde. Bu nedenle de alüminyumun bir insan kanserojeni olma ihtimalinin çok düşük olduğu, ancak çok yüksek dozlarda ve diyetle alındığında tüm olası toksik ve kanserojen etkileri gösterebileceği, bunun da kozmetik ürün kullanımıyla ortaya çıkma ihtimalinin çok zayıf olduğu görüşü bildirilmiş durumda.

Bu “baba” rapordan da anlaşıldığı ve raporda da belirtildiği üzere şu an için kozmetik ürünlerinde kullanılan alüminyumu toksik ve kanserojen olarak etiketlemek ve bu ürünlerin piyasadan çekilmesini istemek mümkün değil. Yine rapora göre bunun yapılabilmesi için çok kapsamlı bir “gerçek hayat” çalışması yapılmalı ve bu kozmetik ürünlerin düzenli kullanıcıları da bu çalışmanın gönüllü denekleri olmalılar. Oradan elde edilen veriler ışığında ancak böyle bir sonuca varılarak yeni bir düzenlemeye gidilebilir.

Benim naçizane fikrim ise, alüminyumu sek içmediğimiz, sofraya meze etmediğimiz, yani alüminyuma olan sevgimizi kozmetik ürün kullanımı ile sınırlı tuttuğumuz sürece kendisiyle gül gibi geçinip gidebiliceğimiz ve ileride herhangi bir ” böyle aşkın ızdırabını” sorunuyla karşılaşmayacağımız yönünde 🙂

Sevgiler, saygılar.

Yrd.Doç.Dr Ayşegül Yıldız – Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, FEN FAKÜLTESİ MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI

“Kozmetik ürünlerinde alüminyum kullanımı” üzerine 4 yorum

  1. Raflardaki tüm ürünlerde, gıda dahil, koruyucu ve diğer özelliklerde kimyasallar kullanılıyor. Mevzuata uygun olmasa raflarda olamazlardı. Tabi bunların ne kadar “sağlıklı” olduğu tartışılır, önemli olan konu da bu zaten. Her kimyasal sağlıksız mıdır? Bence değildir. O zaman bütün ilaçlar zehir olurdu. Önemli olan neyin kullanıldığı ve ne kadar kullanıldığı.
    Benim sorum LR ürünleri kanserojen kimyasallar, sağlığa zararlı pestisitler, fitalatlar vb içeriyor mu?
    Teşekkürler

    • LR hem güzellik hem de sağlık ürünleri üreten bir şirket ve imkanlar dahilinde formulasyonları sürekli güncelleyerek zararlı olan kimyasalları en düşük düzeyde veya hiç kullanmamaya çalışan bir şirket. Ürün içeriklerini ürün rehberimizden inceleyerek hassas olduğunuz kimyasalların olup olmadığını kendiniz kontrol edebilirsiniz: http://bit.ly/lrurun20162

  2. Bu raporun linkini de alabilir miyiz?
    Ya diğer zararlı maddeler? Örneğin propylene glycol, triclosan, bht, parabenler?

    • Rapor burada: https://ec.europa.eu/health/scientific_committees/consumer_safety/docs/sccs_o_153.pdf

      Aloe vera ürünlerimizde paraben bulunmuyor. Diğer kimyasallar da mevzuatlara uygun olarak kullanılmaktadır. Kozmetik ürünü olabilmesi için içerisinde kimyasal olmak zorundadır. Diğer türlü raf ömrü olmazdı; kıvamı, şekli, kokusu istenenden çok farklı olurdu. %100 bitkisel bir kozmetik ürünü olamaz, alternatifi bitkiyi doğrudan cilde uygulamaktır.

Yorumlar kapalı.